2020-2021 Marmara Avrupa Haftası Etkinlikleri 2. Gün

Türkiye’nin Kapsamlı Ve İşbirliğine Dayalı Güvenlik Kavramı Etrafında Avrupa’nın İnşasına Bakışı

 2021 Marmara Avrupa Haftası Etkinlikleri’nin ikinci gününde Büyükelçi Rauf Engin Soysal’ın konuk olduğu, “Türkiye’nin Kapsamlı ve İşbirliğine Dayalı Güvenlik Kavramı Etrafında Avrupa’nın İnşasına Bakışı” başlıklı toplantı farklı üniversitelerden öğretim üyelerinin de katılımıyla gerçekleşmiştir.

gun_2_Buyukelci_Soysal.jpg (256 KB)

Büyükelçi Soysal, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve Avrupa Konseyi örgütleri üzerinden Avrupa güvenliğini ele aldığı konuşmasında AGİT için kapsamlı ve işbirliğine dayalı güvenlik anlayışını vurgularken, Avrupa Konseyi bağlamında ise demokratik güvenlik kavramlarını vurgulamıştır. Bu çerçevede, AGİT ve Avrupa Konseyi arasındaki ilişki ve tamamlayıcılığa da vurgu yapan Büyükelçi Soysal, AGİT’in 2010 Astana, Avrupa Konseyi’nin ise 2005 Varşova Zirvesi bağlamında iki örgütün son dönem durumuna ilişkin değerlendirmeler yapmıştır. Bu zirvelerin sonuçları doğrultusunda ise güvenliğe bakış açısındaki değişimleri işaret etmiştir. Ukrayna krizinden itibaren güvenlik perspektifleri açısından ciddi sorunlar başladığına dikkat çeken Büyükelçi Engin Soysal, bu sorunların çözümünde bu örgütlerin elindeki araçların, fırsatların ve yeteneklerin neler olduğu soruları üzerinden değerlendirmelerine devam etmiştir. Güvenliğin insani boyutları ile çevre ve enerji boyutlarına da değindiği konuşmasında Büyükelçi, Türkiye’nin bölgesel çatışmalarda etkin ve önemli bir konuma sahip olduğunu vurgulamıştır. Türkiye’nin bölgesinde özellikle arabuluculuk ve müzakereler konusunda da ön plana çıktığını belirten Büyükelçi Soysal, AGİT ve Avrupa Konseyi’nin kilit rollerinden hareketle Türkiye’nin her iki örgüte katkılarının ve çok taraflı güvenlik süreçlerine etkin katılımının önemini ifade etmiştir.

Son olarak günümüz güvenlik anlayışlarına değinen Büyükelçi Engin Soysal, uluslararası ortamın sorunlarla çevrili yapısına istinaden, mevcut gelecek kaygısına işaret etmiştir. Bu durumda normatif inşa sürecinin önündeki sınamaların nasıl aşılabileceği sorusunun ön plana çıktığını belirten Büyükelçi Soysal, gelecek açısından Türkiye’nin AB üyeliğinin öneminin azalma göstermediğini, aksine artmakta olduğunu ifade ederek konuşmasını tamamlamıştır.

gun_2_toplu.jpg (277 KB)

Toplantı daha sonra soru- cevap bölümü ile devam etmiştir. Sorular doğrultusunda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1325 sayılı kararını örnek gösteren Sosyal, değerlerin sahiplenilmesi açısından katılımcı devletlerin bakış açılarının önemine dikkat çekmiştir. Örgütler bakımından reformlara duyulan ihtiyacı dile getiren Büyükelçi, uyumun ancak arada köprüler kurulması ve iletişim ile olabileceğine vurgu yapmıştır. Büyükelçi Engin Soysal, bunun temelinde de aktörler arası güvenin bulunduğunu belirtmiş ve aksi takdirde durumun bir açmaza dönüşeceğine dikkat çekmiştir. Ayrıca kadınların dış ilişkilerde daha etkin hale gelmesi konusuna da değinen Büyükelçi Soysal, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı’nın bu konuda olumlu adımlar attığına değinmiştir. Siyasi alanda ve güvenlik alanında kadın temsilcilerin sayısının artmasının önemini ifade ederek Türkiye’nin bu konuda öncü adımlarını açıklamıştır.

Katılımcılardan gelen başka bir soruya binaen Büyükelçi Soysal, Türkiye’nin bölgesel konularda inisiyatif almak bakımından etkili bir aktör olduğunu vurgulamış ve Karadeniz özelinde, güven aşılayabilen bir aktör olmanın önemine değinmiştir. Türkiye’nin, Karadeniz özelinde Rusya ve Ukrayna ilişkilerinde süreklilik gösteren politikalarının devamlılığının önemine ve söylemlerin tutarlılığının önemine dikkat çekmiştir. Büyükelçi, bu çerçevede fiziki olarak alana yakın olmanın etkililiğine de değinmiştir. AGİT’in kurumsal özellikleri ve kabiliyetleri üzerinden, bölgedeki etkinliğinin hangi araçlarla sağlanabileceğine odaklanan Büyükelçi, tamamlayıcı, kapsayıcı ve sinerji sağlayabilecek boyutların önemine dikkat çekmiştir. Örgütlerin, sahaya yakın ve sahada aktif olarak bulunması, hem yukarıdan aşağıya hem de aşağıdan yukarıya etkili olması gerektiğini de belirtmiştir. Türkiye’nin Avrupa düşüncesine katkıda bulunması ve kendi vizyonunu bu düşünceye katabilmesi gerektiğini ifade eden Büyükelçi Engin Soysal, bu bakımdan sadece diplomatların değil, aynı zamanda akademinin de etkisinin önemli olduğunu vurgulamıştır. Bu çerçevede, akademi ve diplomasinin birbirini desteklemesinin önemini belirtirken dış ilişkilerde siyah ve beyazın olmadığını söyleyerek farklı düşüncelerin birleştirilmesinin gerekliliğini ifade etmiştir.

2. gün toplu_2.jpg (162 KB)

Ayrıca Büyükelçi Soysal, Isaiah Berlin’in “değerlerin çoğulluğu” kavramı bağlamında, normların ortaklaştırılabilmesi için birlikte nasıl hareket edilebileceği meselesinin önemine değinmiştir. Empatinin önemini konuşması boyunca sıkça vurgulayan Büyükelçi Soysal, etkin çok taraflılığın örgüt kimliğine önemli bir katkı sağladığını ifade etmiştir. Bu bağlamda, üyelerin dahil olduğu örgütlerin parçası olarak hissedebilmesi ve örgüt araçlarını kullanabilmesi gerektiğini belirten Soysal, üyelerinin sahiplendiği ölçüde örgütlerin ileriye gidebileceğini belirtmiştir. Büyükelçi’nin dikkat çektiği bir diğer husus ise AGİT ve benzer diğer örgütlerde karşılıklı güven meselesi olmuştur. Türkiye’nin ilişkilerini, AB, AGİT ve Avrupa Konseyi’nde çok taraflılık boyutuyla düşünmesinin ve dış politikada bölgesel sahiplenmenin önemini belirten Büyükelçi Engin Soysal, AGİT’in bu konuda önemli bir bakış açısı sunduğunu vurgulamış ve birlikte düşünmenin önemini açıkça ortaya koymuştur.

Avrupa düşüncesini, felsefi derin düşünce bakımından araştırmanın önemli olduğunu belirten Büyükelçi Soysal, Avrupa düşüncesinin sadece Avrupa ile sınırlı görülmemesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu konuda Türkiye'nin önemine dikkat çeken Büyükelçi, Avrupa ile birlikteliğin anlaşılabilmesi ve kıtada eksik olan öteki bakışının aşılabilmesi için ortaklıklar üzerinden devam edilerek Türkiye’nin vizyonunu iyi şekilde anlatılabildiği, özellikle AB ile ilişkilerindeki işbirliği unsurlarını ön plana çıkaran bir anlatıma ihtiyaç olduğunu belirtmiş ve bunun sadece AB ile ilişkiler için değil, ABD ile ilişkilerde de olumlu bir etki yapacağına değinmiştir. Son olarak, İstanbul’un düşünce boyutuyla bir merkez olduğunu kaydeden Büyükelçi Engin Soysal, akademinin ve akademik çalışmaların etkisini, farklı düşünceleri ortak bir heyecanla Türkiye özelinde bulabilmenin önemini bir kez daha vurgulamıştır.

Yoğun ve interaktif soru-cevap bölümünün ardından toplantı, Büyükelçi Rauf Engin Soysal ve Marmara Üniversitesi Avrupa Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Muzaffer Dartan’ın kapanış ve teşekkür konuşmaları ile sona ermiştir.

 

HIZLI ERİŞİM