2022 MAH kapsamında "Avrupa ve Türkiye’de Sağlıklı Yaşamı Keşfetmek: Anti-Enflamatuar Beslenme" başlıklı bir panel gerçekleştirildi.

Marmara Üniversitesi Avrupa Araştırmaları Enstitüsü ve İktisadi Kalkınma Vakfı işbirliğiyle 9 Mayıs Günü münasebetiyle yapılan Marmara Avrupa Haftası Etkinlikleri kapsamında 13 Mayıs 2022 tarihinde Göztepe Yerleşkesi Enstitüler Binası Konferans Salonu’nda Araştırmacı Yazar, IFMANT (Uluslararası Nöralterapi Tıp Federasyonu) Başkanı, Bilimsel Nöralterapi ve Regülasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul “Avrupa ve Türkiye’de Sağlıklı Yaşamı Keşfetmek: Anti- Enflamatuar Beslenme” başlıklı bir konferans gerçekleştirmiştir.

Nazlıkul_sahne.JPG (3.74 MB)

Konferans Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul’un katılımcılara takdimi ile başlamıştır. Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul, enflasmasyonun tanımı, nasıl ortaya çıktığı ve diğer enflasmasyon türleriyle arasındaki farklılıklarının ortaya konulmasıyla başladığı sunumunda beslenme değişikliklerinin neden olduğu hastalıklarının üzerinden durmuştur. Prof. Dr. Nazlıkul hava kirliliği, sağlıksız beslenme ve kalitesiz uyku gibi faktörler ışığında bireylerde dikkat eksikliği, sabah yorgunluğu, bağışıklık sisteminin tahammülsüz hale gelmesi gibi sorunların oluşmaya başladığından bahsederek bunun temel nedeninin besleyici unsurların yiyecekler üzerinden kalkmasıyla oluşmaya başladığına işaret etmiştir.

Nazlıkul_Enflamasyon.JPG (2.51 MB)

Hollywood’un popülerlik kazanmasıyla insanların yemek kültürünün değişmesinin dünya çağında bir tehdit oluşturduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Nazlıkul şeker hastalığı, kemik erimesi, parkinson, depresyon Reaksiyonlar, hormonal dengesizlikler ve insülin direncinin azalması gibi bir takım rahatsızlıklar insanlarda sıklıkla görüldüğünü belirtmiştir. Bunların yaşanmasının nedeni koruyucular, şeker, tuz, kolesterol, alkol, nikotin ve denature gıdaların tüketiminin yol açtığı faktörlerdir.

Nazlıkul_salon.jpeg (299 KB)

İnsanların enflasmasyondan korunmak için su, bitkisel protein, lifli gıdalar, vitaminler, mineraller, eser elementler ve yağ asitleri gibi vücudun direncini yükseltecek ürünlere yönelmesinin önemine değinen Prof. Dr. Nazlıkul omega eksikliğinin sona erdirilmesinde yumurta, avokado, zeytin, keten tohumu, ceviz, kabak çekirdeği gibi besinlerin tüketilmesinin yararlı olacağına vurgu yapmıştır. Vücut kitle endeksinin fazlalığının önlenmesinde sigara içmemenin, egzersiz yapmanın ve alkol tüketmemenin olumlu yönde etki edeceğini ifade eden Nazlıkul, baş ağrısı, migren, kronik yorgunluk, kardiyovasküler hastalıklar, diş rahatsızlıkları, alerjiler ve hashimato gibi çeşitli sorunların önlenmesinde de organik gıdaların tercih edilmesinin sağladığı yararlar üzerinde durmuştur.

Nazlıkul_yiyecekler.JPG (3.41 MB)

Tarımsal üretimin şekillerinin değişmesi, besinlerin uzun yollardan taşınması ve ağır metallerin yarattığı çevre kirliliği gibi etmenlerin özellikle vital besinlerin kalitesinin düşürdüğünü anlatan Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul besinlerin üretiminin ve çeşitliliğinin doğal yollardan elde edilmesinin zorunluluğunu ortaya koyarak günümüzde stres başta kişinin günlük yaşamı etkileyen tüm değişkenlerin yiyeceklerle bağlantısını örneklerle desteklemiştir. İnsanların yedikleri yiyeceklerinin nicelik olarak fazlalığına karşın nitelik açısından doyurucu yönlerinin olmadığını kaydeden Prof. Dr. Nazlıkul hayvansal proteinin ve minerallerin varlıklarının hayatımızda artması gerektiğini açıklayarak zerdecal, karabiber, zencefil ve yağlı balık türlerinin tüketilmesinin sağlıklı bir yaşamın anahtarı olduğunu anlatmıştır. Prof. Dr. Hüseyin Nazlıkul konuşmasının son kısmında en güzel şifanın az yemek olduğunun bilinmesinin gerektiğini söylemiştir. Bunun için çok fazla çiğneyerek yemek yemenin ve yemeklerden en az 2 saat sonra su içerek sindirim sisteminin kuvvetli hale gelmesinin sağlanmasının yaşamsal denge için yaratacağı katkılarının yanına psikolojik olarak gülmenin oluşturduğu atmosferi de eklemiştir.

Nazlıkul_plaket.JPG (3.68 MB)

Prof. Dr. Nazlıkul günlük yürüyüşlerin, derin nefes almanın ve dengeli beslenmesinin bir üçgen yaratarak insanların yaşam kalitesini artırarak kişinin “yaş alırken yaşlanmamasına” yol açacağını ekleyerek sunumu tamamlamıştır. Sunumu ardından günün anısına Avrupa Araştırmaları Müdürü sayın Prof. Dr. Muzaffer Dartan tarafından kendisine plaket takdim edilmiştir.

HIZLI ERİŞİM