TÜRKİYE-AB GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN MODERNİZASYONU VE YEŞİL
MUTABAKATIN ETKİLERİ (12 Mayıs 2022)
Marmara Avrupa Haftası Etkinlikleri’nin ikinci gününde, “Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin
Modernizasyonu ve Yeşil Mutabakat’ın Etkileri” başlıklı panel İKV iş birliğinde, M.Ü STK Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Yeşil Akademi Platformu'nun katkıları ile Levent, TOBB Plaza’da gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü İKV Genel Sekreter Yardımcısı M. Gökhan Kilit’in üstlendiği ve iki ana oturumdan oluşan panel, İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu'nun açılış konuşması ile başladı.
Konuşmasında Rusya Krizi ve AB’nin dışa bağımlılığına değinen sayın Zeytinoğlu, bu çerçevede Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği’nin önemine vurgu yaptı. Yeşil Mutabakat’ın AB ekonomisi
açısından önemli bir dönüşümü simgelediğini belirten Zeytinoğlu, bu gelişmenin tüketim ve üretim kalıplarında bir dizi değişimi beraberinde getireceğini ve Türkiye’nin bu değişime sağlaması gereken uyumun önemini ifade etti.
Panelin ilk oturumunda, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve Yeşil Mutabakat’ın iş dünyası üzerindeki etkileri üzerinde duruldu. Programın bu bölümünde sözü ilk olarak Sarkuysan A.Ş. Genel Müdürü sayın Sevgür Arslanpay aldı. Arslanpay, meselenin sahadaki yansımaları üzerinde durdu ve özellikle Yeşil Mutabakatın iş dünyasında henüz yeterince bilinmediğini belirtti. Bu durumun yarattığı olumsuzlukların görmezden gelinmemesi gerektiğini ifade eden Arslanpay,
buna karşılık farkındalık boyutuna bir an önce odaklanılması gerektiğinin altını çizdi. Konuşmasının devamında Arslanpay, “sürdürülebilirlik pirimi” kavramına vurgu yaptı.
Çevre ve yönetim maliyetini içeren kavramın önümüzdeki yıllarda daha da gelişeceğini ifade eden Arslanpay, ileride Türkiye sanayisinin de bu maliyetleri üstlenmesi gerekeceğini ifadelerine ekledi. Daha sonra Gümrük Birliği’nin mevcut durumu dolayısıyla yaşadıkları yatırım sıkıntılarına değinen Arslanpay, bu durumun Türk yatırımcıları AB ülkelerinde yatırım yapmaya yönlendirdiğini belirtirken, bu yatırımların da zorlukları olduğuna dikkat çekti. Özellikle pandemi dönemiyle birlikte AB’nin kendi içinde korumacı bir politikaya geçtiğini söyleyen Arslanpay, Türkiye’nin bu dinamizme nasıl ayak uydurabileceğini değerlendirmesi
gerekir diyerek konuşmasını tamamladı.
Panelin ilk oturumunda, sözü alan ikinci konuşmacı ise Hidropar Hareket Kontrol Teknolojileri Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı sayın Tunç Atıl oldu. Atıl öncelikle Türkiye’nin ilk LEED Sertifikalı (Yeşil Bina Sertifikası) fabrika binasına sahip olan kurumlarıyla ilgili bir bilgilendirme konuşması yaptı ve sertifikayı edinme süreçlerini aktardı. Atıl konuşmasının devamında, kendi deneyimlerinden hareketle sürdürülebilir, çevreci ve verimli fabrikaların yapımının maliyetlerini açıkladı ve böylesi bir sürecin yapım aşamasında karşılaşılan zorluklara karşılık üreticiye orta ve uzun vadede enerji tasarrufu konusunda önemli faydalar sağladığını ifade etti. Avrupa Yeşil Mutabakatı’na hazır bir fabrika planına sahip olduklarını ifade eden Atıl, “biz yapabildiysek, herkes yapabilir” diyerek tüm yatırımcıları çevre konusunda duyarlı olmaya çağırarak konuşmasını noktaladı.