2023 Marmara Avrupa Haftası Etkinlikleri; Ukrayna Savaşı ve Avrupa Birliği

Yonca Özer_2023.jpeg (149 KB)

 

Marmara Avrupa Haftası Etkinliklerinin ilk gününde Prof. Dr. Yonca Özer açılış konuşmasına; Avrupa Birliği’nin Ukrayna savaşına bugüne kadar iç veya dış platformlarda mevzuu bahis olan krizlere göstermediği kadar konvansiyonel bir biçimde tepki gösterdiğini belirterek başlamıştır. Özer; AB’nin varoluşsal bir sorunla karşı karşıya kalmasından mütevellit 2020 yılı Şubat ayından itibaren dış politika alanında bir çok radikal değişiklikler yaptığını ve yakın zamanlı bu savaş ile AB’nin kendisini jeopolitik bir aktör olarak konumlandırdığını belirtmiştir. Güç politikasında meydana gelen ciddi değişim ile AB’nin itici gücü konumunda olan Almanya pasifist politikasından dönüşü sonrası Ukrayna’ya önemli savunma araçlarının ulaştırılması görevini üstlenmiştir. Tarafsızlığını devam ettiren Finlandiya ve İsveç ise bu süreçte Nato’ya üyelik başvurusunda bulunmuşlardır. Ukrayna’dan gelen sivil kitlelerin göçmenlik başvurularına kolaylık sağlanmış ve 3 yıllık geçici oturma izinleri verilmiştir. Rusya’ya enerji konusunda olan bağımlılığın azaltılması adına Mısır ve İsrail ile doğalgaz temini anlaşmaları yapılmıştır. Sırbistan ve Karadağ ile süren müzakerelerin ne zaman biteceği belli değilken, AB’nin yürüttüğü genişleme politikaları da ciddi bir ivme kazanmıştır. Prof. Özer, Ukrayna – Rusya savaşının güvenlik tehdidi oluşturmakla birlikte AB için fırsatlar sunduğunu da belirterek sözü oturum başkanı Prof. Dr. Beken Saatçioğlu’na bırakmıştır.  

Beken Saatçioğlu.jpeg (100 KB)

Oturum başkanı sayın Saatçioğlu’nun 15’er dakikalık süreler dahilinde söz verdiği ilk konuşmacı olan Prof. Dr. Özgür Ünal Eriş; Ukrayna savaşının AB’nin güvenliği ile ABD ve Nato’nun rolünü sorguladığı gibi başka problemleri de gündeme getirdiğini belirttiği sunumunu; Uluslararası güvenlik kavramı, Nato’nun etkinliği, AB’nin güvenlik kavramı, Cephe savaşları, Rusya ve Çin yakınlaşması, Nükleer güç kaynakları, Enerji ve tahıl güvenliği ile -Türkiye’nin yürüttüğü denge politikası başlıklarında toplamıştır.

Özgür Ünal Eriş.jpg (95 KB)

İkinci konuşmacı olan Prof. Dr. Selcen Öner ise; Parochial Europe terimini analiz ettiği sunumunda Rusya-Ukrayna savaşının AB siyasetine etkileri üzerinde durmuş, Avrupa’da popülizm ve radikal sağın yükselişi ile Putin ve radikal sağ ilişkisinin araştırılmaya değer bir alan olduğunu, savaşın Polonya – Macaristan eksenindeki etkilerini, Fransa seçimleri ve değişen Macron söylemi ile İtalya seçimleri ve Brothers of Italy oluşumu üzerinde durmuş, Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ın AB değerlerinin bir parçası sayıldığı ortamda Türkiye’den bahsedilmediğini belirtmiştir.

Selcen Öner.jpeg (126 KB)

Panelin üçüncü ve son konuşmacısı olan Prof. Dr. Emre Erşen ise Rusya – AB ilişkilerinin soğuk savaş sonrası görünümünü üç ana başlıkta ele almıştır. Kültürel, Ekonomik ve Jeopolitik olarak sınıflandırmasını yapmış olduğu bu üç ayrı kavramı ayrıntılı olarak incelediği sunumunun ardından, enerji politikalarına ve Çin-Rusya yakınlaşmasından bahsetmiştir.

Emre Erşen.jpg (106 KB)

Panelin ardından soru cevap bölümüne geçilmiş; Kaliningrad’ın konumu, savaşın kazananı, Türkiye’nin Rusya politikasının seçimlere yansıması, Rus dış politikasının realitesi, Neo-realizme dönüş olup olmadığını gibi soruları panel konuşmacıları tarafından cevaplanarak etkinlik sona erdirilmiştir.

toplu fotoğraf.jpeg (234 KB)

HIZLI ERİŞİM