9 Mayıs Avrupa Günü dolayısı ile her sene düzenlenen ve gelenekselleşen Marmara Avrupa Haftası Etkinlikleri kapsamında; Prof. Dr. Halûk Kabaalioğlu'nun oturum başkanlığını yürüttüğü ve Büyükelçi Rauf Engin Soysal'ın konuşmacı olarak katıldığı son gün etkinliği M.Ü. Avrupa Araştırmaları Enstitüsü'nde gerçekleştirildi.
Sayın Büyükelçi Rauf Engin Soysal "Cumhuriyet'in Yüzüncü Yılında Türk Dışişleri: Yüzyılların Diplomasi Birikimi" konulu bir seminer düzenlemiş ve T.C. Dış İşleri Bakanlığı tarafından kendisinin de içerisinde bir makalesinin bulunduğu kitabı Prof. Dr. Halûk Kabaalioğlu hocamıza takdim etmiştir.
Sayın Soysal'ın metodolojisini ve kavramsal çerçevesini de belirttiği çalışmasının kısa bir özetini buraya ekliyoruz, ilgililerine faydalı olması dileği ile.
CUMHURİYET’İN YÜZÜNCÜ YILINDA TÜRK DIŞİŞLERİ: YÜZYILLARIN DİPLOMASİ BİRİKİMİ
Büyükelçi Rauf Engin Soysal
(Marmara Üniversitesi Avrupa Haftası Etkinlikleri)
(Marmara Üniversitesi, Göztepe kampüsü, Enstitüler binası, 17 Mayıs 2023)
Değerli Hocam,
Değerli Öğretim Üyeleri,
Değerli Öğrenciler,
Marmara Üniversitesi tarafından geleneksel olarak düzenlenen Avrupa Haftası Etkinliklerine katılmaktan mutluluk duyuyorum. Davetiniz için teşekkür ederim
Bu yılın ülkemiz açısından ayrı bir özelliği var. 2023, Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yılı. Aynı zamanda Hariciye Teşkilatımızın temellerinin atılmasının da 500. Yılı.
Sizlere, öncelikle, kısa alt başlıklarla, çalışmalarımızı nasıl bir kavramsal çerçeve içinde ele aldığımız üzerinde duracağım.
Ardından, çalışma metodolojimiz hususunda bazı notlar düşeceğim.
Son olarak ise, hazırladığımız etkinlikler yelpazesinde yer verdiğimiz ve bir kısmını gerçekleştirdiğimiz bazı başlıklara temas edeceğim.
1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE
- Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yılı vurgusu.
- “Köklü Geçmiş, Parlak Gelecek” yaklaşımı
- “Neden 1523?”
- Dönemselleştirme
- Diplomasinin kapsamı sorunsalı
- Farkındalığın arttırılması ve “Diplomasi Yılı” vurgusu
2. ÇALIŞMA METODOLOJİSİ
- Bakanlık içi eşgüdüm ve ilgili birimler
- Birlikte çalıştığımız kurumlar
- Diplomasi tarihi alanında çalışan akademisyenlerimizle işbirliği
- Gençlerle buluşma
- Yurtdışı Teşkilatı
- Ankara’daki Büyükelçilikler ile temaslar
3. ETKİNLİKLER YELPAZESİNDEN BAZI ÖRNEKLER
- Yayınlar (Bakanlığımız ve Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının ortak bir yayını olarak “Belgelerle Reisülküttaplık – Yüzyılların Diplomasi Birikimi” /Bakanlığımızın 50.Yıl yayınlarından hareketle hazırlanan Yıl Yayınları/Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin “Perceptions dergisi 100.Yıl Özel Sayısı)
- Sempozyumlar (Türk Tarih Kurumu ile Dışişleri Bakanlığı tarafından 13-14 Nisan 2023 tarihlerinde düzenlenen ve İstanbul Üniversitesi’nde gerçekleştirilen “Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılında Türk Dışişleri: Asırların Diplomasi Birikimi” başlıklı Uluslararası Sempozyum/İstanbul Medeniyet Üniversitesi ile 27 Nisan 2023 tarihinde düzenlenen “Türk Diplomasisinde Edebiyatın İzleri Sempozyumu”, Lozan Antlaşması’nın 100. Yıldönümü vesilesiyle sempozyum)
- Antalya Diplomasi Forumu’nun Üçüncü Toplantısı bağlamında düzenlenmesi öngörülen ve “Dışişleri Bakanlıklarının Geleceği” konusuna odaklanacak Yuvarlak Masa)
- Podcast yayınları
- Sergi (İlk sergi İstanbul Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Sempozyum çerçevesinde düzenlenmiştir. Yıl içerisinde değişik vesilelerle benzer sergiler düzenlenecektir. (…)
Değerli Hocam,
Değerli Öğretim Üyeleri,
Sevgili Öğrenciler,
Soru ve yorumlarınızı almadan önce, ana çizgilerini sizlerle paylaştığım çalışmalarımızın “Avrupa Haftası” etkinliklerinin esas odağı olan “Türkiye ve Avrupa Projesi” açısından nasıl bir anlam taşıdığına dair bazı düşüncelerimi de sizlerle paylaşmak isterim.
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik hedefinin anlamı ve kökleri derindir. Türkiye – Avrupa birlikteliği bölgesel ve küresel sınamaların üstesinden gelinmesi açısından stratejik değer taşır. Evrensel değerler temelinde bir barış projesi olarak yükselmiş olan Avrupa’nın Birliği Projesi etrafında Avrupa düşüncesi (Idée européenne / European idea), tüm iniş ve çıkışlara karşın, sürekli olarak yeni ruhunu bulma ve heyecanını tazeleme çabası içinde kalmıştır. Rusya- Ukrayna savaşının ortaya çıkardığı tablo ve Avrupa Projesi’nin bugün halen var olma nedenleri – başka bir ifadeyle Avrupa bütünleşme sürecinin “justification” boyutunda AB tarafından şimdi verilmeye çalışılan yanıtlar ve atılan adımlar- bu bakımdan anlamlıdır.
Türkiye’nin Avrupa Projesine bakışına Cumhuriyet’in yüzüncü yılında farklı zeminlerde yeni bir ivme getirmeliyiz. 2023 yılının özellikleri, bölgemizde ve uluslararası alanda karşı karşıya bulunulan sınamalar, Türkiye’nin AB vizyonunun kapsamlı bir çerçevede yeniden vurgulanması için bir vesile sunmaktadır. “Avrupa’nın Geleceğine” yönelik tartışmalarda kendi vizyonumuzun iyi anlaşılması ve yeni girdilerle bu tartışmalara katma değer sağlamamız her zamankinden fazla önem taşımaktadır. Türkiye’nin bu tartışmalara katkıları geçmişte olmuştur.
Stratejik hedef – senkronizasyon sorunsalı Türkiye-AB ilişkilerinin dinamiği içinde sürekli yer almıştır. Geçmişteki iyi örnekler üzerinden süreci senkronizasyonu sağlayacak şekilde inşa etmeliyiz.
Literatürde “diplomatie comparée- diplomatie interconnectée” olarak zikredilen sahalarda Türk Diplomasisinin görünürlüğünün arttırılması, Türkiye’ye yönelik kalıp bakışların daha iyi irdelenmesine imkan verebilir.
Düşünsel ve söylem boyutlarında güncel analizlere ihtiyaç vardır. Bu bağlamda, diplomasi tarihi alanında son on yıllarda öne çıkan çalışmalara katkımızın güçlendirilmesi- özellikle diplomasinin kültürel tarihi ve diplomasi uygulamalarının çeşitliliğine dair yapılacak araştırmalar ve çatışmaların çözümü ile arabuluculuk boyutları- yararlı olacaktır.
Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” şiarı dün olduğu gibi bugün de Avrupa Projesi açısından temel ve güçlü bir mesajı taşıma özelliğindedir.